KESK Bursa; “BUNUN ADI, KAMU EMEKÇİLERİNE MEZARDA EMEKLİLİK DAYATMAKTIR”

27.07.2023
10
A+
A-
KESK Bursa; “BUNUN ADI, KAMU EMEKÇİLERİNE MEZARDA EMEKLİLİK DAYATMAKTIR”

KESK Bursa Şubeler Platformu Bursa’da imza kampanyası ve stand çalışması düzenledi.

KESK Bursa'dan Şehreküstü Meydanı'nda imza kampanyası 

Düzenlenen imza kampanyasında ‘zam ve ekonomik şiddet’ vurgusu yapıldı. Gerçekleştirilen çalışmada basın açıklaması da gerçekleştirildi.

Eğitim Sen Bursa Şube Başkanı Derviş Erdem’in konuşmasından satır başları şöyle; 

Her dönem TİS teklifimizi Çalışma Bakanlığına vermeden önce kamu emekçileri ve emeklileri ile paylaşıyoruz. Çünkü bizim TİS teklifimiz masa başı bir çalışma değildir. İşyerlerinden, kamu emekçilerinden gelen taleplerin bir üründür. Bu nedenle her seferinde hazırladığımız teklifimizi önce teklifin asıl sahipleri olan kamu emekçileri ile paylaşmayı gelenek haline getirdik.  Bugün de bu geleneği sürdürmek için bir aradayız. Tekrar hepiniz hoş geldiniz.

Teklifimiz altı ana başlıktan oluşuyor. Bunları sıralayacak olursak:

1- Grevli Gerçek Bir Toplu Pazarlık-Toplu İş Sözleşmesi
2- Yoksulluk Sınırının Üzerinde Ücret
3- Güvenceli İstihdam, Güvenli Gelecek
4- Demokratik, Adil Bir Çalışma Yaşamı
5- Halktan Yana Bir Kamu Hizmeti
6- Temel Gelir Güvencesi

1- DEMOKRATİK, GREVLİ GERÇEK BİR TOPLU PAZARLIK MÜCADELESİNİ YÜKSELTİYORUZ!

En başından beri bir toplu sözleşme sürecinden, toplu sözleşme tekliflerinden, toplu sözleşme masasından bahsediyoruz. Ama başta kamu emekçileri ve emeklileri olmak üzere tüm kamuoyu biliyor Aslında gerçek bir toplu sözleşmeden bahsetmek mümkün değildir. Aileleri ile birlikte 20 milyonluk bir kitlenin geleceği kediye ciğer emanet etme misali masaya yetkili sıfatı ile oturtulan, varlığını siyasal iktidara borçlu yandaş bir yapıya bırakılmış durumda.Geldiğimiz noktada kapsamından, tarafların belirlenmesine, grev hakkımızın yasal güvence altına alınmamasından uyuşmazlık durumunda devreye girecek olan Hakem Kurulunun yapısına kadar onlarca temel sorunu bulunan, hak arama yollarını kapatan, TÜİK’in çarpık enflasyon rakamlarına endeksli maaş artışlarına indirgenen, temel hiçbir sorunumuzu çözmeyen mevcut bu garabet ‘toplu sözleşme’ sistemi tam altı kez iflas etmiştir. Burada bir kez daha altını çiziyoruz. Gerçek, evrensel bir toplu pazarlıkla uzaktan yakından hiçbir ilgisi olmayan mevcut toplu sözleşme sistemi devam ettiği sürece yaşadığımız sorunların çözülmesi mümkün değildir.

Bunun için biz KESK olarak öncelikle;

“GREV HAKKI İLE TAMAMLANMIŞ GERÇEK BİR TOPLU SÖZLEŞME İSTİYORUZ”

6 milyonu aşkın kamu emekçisinin ve kamu emeklisinin ortak ekonomik, sosyal, demokratik, özlük ve mesleki hak ve çıkarlarını temel alan, İktidarın hem işveren olarak tarafı hem hakem olmadığı, Her sendikanın, konfederasyonun kendi üyeleri adına masaya oturabildiği, Kadın kamu emekçilerinin kendi talepleri ile masada temsil edildiği, Başta ILO sözleşmeleri olmak üzere uluslararası sözleşmelerle, evrensel sendikal hak ve özgürlüklerle uyumlu, Grev hakkı ile tamamlanmış gerçek bir toplu sözleşme istiyoruz.

“YOKSULLUK SINIRININ ÜZERİNDE ÜCRET TALEP EDİYORUZ!”

12 yıldır “toplu sözleşme” adı ile sürdürülen oyunların soncunda maaşlarımız reel olarak buharlaşmış, satın alma gücümüz erimiş, yoksulluğumuz artmıştır.
Çünkü işveren tarafı her seferinde orta vadeli planlardaki, bütçelerdeki hedeflerini önümüze koymuş ve “Biz bunun gerçekleşeceğini öngörüyoruz” diyerek maaşlarımızdaki artışlarımızı TÜİK’in sanal enflasyon rakamlarına bağlamıştır.

Yandaş konfederasyon yöneticileri de önlerine konulan bu sanal rakamlara dayalı maş artışlarına imza atmış, bazen de bu sanal rakamları yarım puan arttırmayı bile “tarihi başarı” saymıştır.
Biz KESK olarak yıllardır TÜİK rakamları yalan, yoksulluk gerçek diyoruz.  Bizi iktidarın siparişi ile açıklanan TÜİK’in sahte enflasyon rakamları değil, yaşadığımız gerçek enflasyon, hayat pahalılığı eziyor diyoruz. Çünkü yıllardır çarşıda, mutfakta yaşadığımız gerçek enflasyon 2 ise TÜİK bunu 1 puan hatta bazen yarım puan gösteriyor.

“BUNUN ADI, KAMU EMEKÇİLERİNE MEZARDA EMEKLİLİK DAYATMAKTIR”

Rakamları alt alta toplayınca en düşük memur maaşı dedikleri maaş 22 bin TL’ye ulaşmış gibi görüyor. Ama aldatmaca da zaten burada başlıyor.
İlave seyyanen ödenek denen net 8.077 TL taban aylığa yansıtılmadı. Bunun anlamı 8.077 TL’nin emekli aylığımızdan, tazminatlarımıza, eş ve çocuk yardımından ek ders ücretlerimize, döner sermaye payımıza kadar hiçbir kaleme yansıtılmaması demektir.
Bugün en düşük memur maaşı” olarak ifade edilen 22.000 TL’nin:
• 3.390,14 TL’si hiçbir şekilde emekliliğe yansımayan sabit ek ödeme tutarıdır.
• 8.138,89 TL’si `ilave seyyanen ödenek` adı ile verilen tıpkı sabit ek ödeme gibi emekliliğe yansıtılmayan tutardır.
• 1.158,77 TL’si aile yardımıdır. (Çalışmayan eş yardımı)
• 382,35 TL’si çocuk yardımıdır. (Birisi 6 yaş altı diğeri 6 yaş üstü iki çocuk için verilen yardım)
Bu durumda söz konusu kamu emekçisinin emekliliğe yansıyan maaşı 8.929,35 TL’dir. Eline geçen 22.000 TL’nin 13.070,65 TL’si emekliliğe yansımamaktadır.
Yani söz konusu kamu emekçisinin çalışırken aldığı maaşın sadece %40’ı emekliliğe yansırken %60’ı emekliliğe yansıtılmamaktadır. BUNUN ADI KAMU EMEKÇİLERİNE “MEZARDA EMEKLİLİK” DAYATMAKTIR.

“2024 YILI ARTIŞININ BU YENİ KATSAYI ÜZERİNDEN YAPILMASINI İSTİYORUZ”

Bu adaletsiz tablo ortadayken hala iktidarın enflasyon hedeflerine, TÜİK’in sahte rakamlarına göre maaş artışı talep etmek kamu emekçilerine, emeklilere ihanet etmektir.
Bu nedenle KESK olarak TİS teklifimizde yaşanan adaletsizliğin giderilmesi için;
1- Öncelikle tüm kamu emekçilerine brüt 8.138,89 TL olarak verilen ilave seyyanen ödeneğin taban aylık katsayısına dâhil edilmesini talep ediyoruz. Emekli kamu görevlilerinin de bu artıştan yararlanmasının tek yolu budur.
2- 2024 yılı artışının bu yeni katsayı üzerinden yapılmasını istiyoruz.
Bu noktada da yoksulluk sınırındaki artış oranının tüm kamu emekçilerinin maaş artışında temel alınmasını talep ediyoruz.
Bunun için mevcutta trajikomik seviyede olan eş ve çocuk yardımlarının asgari gıda harcaması tutarında artırılmasını ve konut sahibi olmayan tüm kamu emekçilerine konut hakkı kapsamında KİRA YARDIMI verilmesini istiyoruz.

“GELİR VERGİSİ DİLİMİNİN YÜZDE 15’TE SABİTLENMESİNİ İSTİYORUZ”

Eş yardımının 3.310 TL’ye, Çocuk yardımının her çocuk için 2.220 TL’ye çıkarılmasını,Konutu olmayan kamu emekçilerine büyükşehirlerde 7.500 TL, diğer şehirlerde 5.000 TL KİRA YARDIMI verilmesini istiyoruz.Böylece kamuda en az maaşı alan, eşi çalışmayan, 2 çocuklu, konutu olmayan kamu emekçisinin maaşının büyükşehirde görev yapıyorsa 2024 Ocak itibari ile 47 bin 500TL’ye, diğer şehirlerde görev yapıyorsa 45 bin TL’ye çıkarılmasını, Kamuda en az maaş alan bekâr, konutu olamayan bir kamu emekçisine büyükşehirde görev yapıyorsa 2024 Ocak itibari ile 39 bin 750 TL, diğer şehirlerde yaşıyorsa 37 bin 250 TL maaş verilmesini istiyoruz. Kamuda en az maaş alan bekâr ve konutu olan kamu emekçisinin mevcutta 8.077 TL’lik ilave seyyanen ödenek dâhil 20.430 TL olan maaşının, Ocak 2024 için 32.250 TL olmasını ve bu ücretin en az ücret olan Temel Ücret olarak adlandırılmasını teklif ediyoruz. 2024 Ocak için teklif ettiğimiz bu tutarların her üç ayda bir yoksulluk sınırındaki artış oranında güncellemesini, Güncellenen bu rakamlara refah payı olarak her üç ayda bir resmi olarak açıklanan Dönemsel Gayrisafi Yurt İçi Hasıla artışı (ekonomik büyüme) eklenmesini talep ediyoruz.

Ayrıca TİS teklifimizde ücretlilerden kesilen Gelir Vergisi matrahına esas tutarın yıllık %15’i geçmeyecek şekilde düzenlenmesini, alınacak Gelir Vergisi diliminin  yüzde 15’te sabitlenmesini istiyoruz.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

error: Content is protected !!